Pandemi ile yatıp pandemi ile kalktığımız şu günlerde, özellikle beyaz yaka çalışanlar olarak bir çoğumuzun çalışma hayatı büyük değişikliklere uğradı. Bense, bugünkü yazımda son dönemde yazılmış olan makale konularından farklı olarak, çok daha klasik bir konuya değineceğim.
İnsan kaynakları, uzmanlık alanlarımın tamamen dışında, birçok şirketin bakış açısının aksine büyük uzmanlık gerektirdiğini düşündüğüm ve işini layıkı ile yapanlara büyük saygı duyduğum bir alan.
Pozisyonu gereği, işe alım sürecinin tüm adımlarını gerçekleştirmesem de, bir çok pozisyon için onlarca iş görüşmesinde masanın diğer tarafında bulundum ve süreç benim önüme kadar geldiyse en büyük karar mercii oldum.
Yazımda, görüşmelerde aday tarafında gördüğüm en önemli handikaplara, önem sırasına göre başlıklar altında değindim.
İletişim Zayıflığı
Her geçen yıl (hatta her geçen ay) iletişim yöntemlerimize yenileri eklense de, özünde insanların birbiriyle olan iletişim zayıflığı her geçen gün artıyor. Özellikle tüm iletişimini telefon ekranından sağlamaya alışmış Z kuşağı, yüz yüze iletişimde kendini ifade etmekten oldukça uzak. Bu iletişim zayıflığını sadece Z kuşağına indirgeyemeyiz. Sektöründe uzun yıllar çalışmış, yöneticilik pozisyonunda olup kendini ifade edemeyen X kuşağı temsilcileri de azımsanmayacak sayıda.
Kişinin, hayatında iletişim zayıflığı konusunda yapabileceği en güzel şey, dili iyi olan Türk yazarlarının ya da çeviri konusunda kendini ispatlamış yayınevlerinin iyi çevirilerini okumak.
Özgüven Eksikliği
Sadece iş görüşmesine gelen adaya özel bir durum olmayan özgüven eksikliği, toplumun genelinde göze çarpıyor. Aday özelinde ise, beni ikna etmesi gereken kişi aday iken, yaptığım çıkarımlarla edindiğim sonuçlara göre, ben adayı yapabilecekleri konusunda ikna etmeye çalışıyorum. Sonucunda da kendi yapabileceklerinden bir haber bir aday için olumlu yorum yapamıyorum.
Hedefsizlik
Her bir aday için başvurulan pozisyonun bir hedeften ziyade bir basamak olduğunu düşünenlerdenim. Çoğu zaman başvurduğu pozisyonun kendisini hangi noktaya getireceğinden bir haber, hedefsiz adaylar ile karşılaşıyorum. İşe alım yaptığımız pozisyonun bir hedef olmaması gerekiyor; ki her zaman dünyanın başka bir yerinde daha iyi bir pozisyon vardır. Peki aday neden o noktayı değil de şu an görüşmesini yaptığımız pozisyonu istiyor? Belli ki kendini o pozisyon için yetersiz görüyor. Peki eksikleri neler? Bu eksikleri ne kadar zamanda tamamlamayı düşünüyor? Somutlaşmış bir hedefi var mı? 5 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz klişesinin de varmak istediği sonuç aslında bu soruların cevapları paralelinde. Montaigne’in söylediği gibi, “Gideceği yeri bilmeyen gemiye hiçbir rüzgardan fayda gelmez.”.
Sistemin Dışına Çıkılmamış Olması
Adayı tercih sebeplerinden belki de en önemlisi, istenilenler haricinde ne yaptığı konusu.
Mesleğini okulda öğrendiyse okul müfredatı haricinde ne üretmiş? Kursa gittiyse kurs haricinde hangi konularla ilgilenmiş? Referans işler istediğimizde adayların büyük bir bölümü okulda ya da kursta istenilen projeler haricinde bir iş gösteremiyorlar.
Verilmiş Mücadelenin Olmaması
İşe alım yapan kişi hiç bir zaman yapacaklarınıza bakıp sizde karar kılmaz, her zaman yaptıklarınıza bakıp yapabileceklerinize ulaşmaya çalışırlar. Hiç bir işi deneyiminiz olmasa dahi yapmış olduğunuz işler, blogunuz, kanalınız ve takip ettiğiniz forumlar ile verdiğiniz mücadeleyi görüp başvurmuş olduğunuz pozisyon için neler yapabileceğiniz konusunda fikir oluşmasını sağlayabilirsiniz. Eğer daha önce bir iş deneyiminiz oldu ise, bu çok daha kolay olacaktır.
Mülakat Tecrübesizliği
Sizin için %100 uygun olmasa dahi, istediğiniz pozisyon ile alakalı mümkün olan en çok sayıda mülakata katılmaya çalışın. Her mülakat mutlaka ama mutlaka size bir şey kazandıracaktır.
Mülakat deneyimi olmayan personeller, istisnasız her görüşmede başarısız oldular. Mülakat konusunda ilk deneyimleriniz başarısızlıkla sonuçlanacaktır. Bu başarısızlığın, gerçekten istediğiniz pozisyonda yaşanmaması için, başka pozisyonları harcamaya bir an önce başlayın.
Özgeçmiş Eksikleri ve Fazlalıkları
Bir çok yazıda değinilmiş olmasına rağmen, hala yapılan CV eksiklik ve fazlalıkları karşımıza çıkmaya devam ediyor.
Örneğin, fotoğrafsız bir özgeçmiş, gece kulübünde çekilmiş Instagram fotosunun özgeçmişe konulması ya da sadece mankenlik tecrübesi olan bir adayın Yazılım Geliştirme Uzmanı ilanına başvurması gibi. 25 sayfalık ya da tek sayfalık özgeçmişler de cabası.
Yukarıda bahsettiğim konular sadece iş görüşmesinde, kendini iyi ifade edebilmenin veya iş görüşmesinin başarılı geçmesinin ötesinde, sosyal hayatta ve ikili ilişkilerde de başarılı olmanın en temel başlıkları içeriyor.
Daha fazla okumalı, daha fazla iletişmeli daha fazla denemeli.
Barış GÜZELSOY
10 Ocak 2021